Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 292TANIMAK = (tanımak nedir; tanımak ne demek; tanımak İngilizcesi) 1. Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak: «Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı.» -H. E. Adıvar. 2. Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek: «Onu bir de eski polisler tanır.» -S. F. Abasıyanık. 3. Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak: «Sincapları yakından tanırım.» -A. Haşim. 4. Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek: «Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu.» -Halikarnas Balıkçısı. 5. huk. Varlığını kabul etmek. 6. Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak. 7. Sorumlu bilmek: Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim. 8. Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek: Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım.
TANIMAK = (tanımak nedir; tanımak ne demek; tanımak İngilizcesi) 1. Dikkat etmek : Çocuğu tanı, kuyuya kaçmasın. 2. Denemek : Şu adamın çalışmasını tanıyalım.
TANIMAK = (tanımak nedir; tanımak ne demek; tanımak İngilizcesi) 1. Dikkatle bakmak, dikkat etmek. 2. Denemek, sınamak.
tanımak = teşhis etmek [öz Türkçe - eski terim]