• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sınırlı

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2003

sıfat / adjective – logic

SINIRLI = (sınırlı nedir; sınırlı ne demek; sınırlı İngilizcesi) 1. Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu. 2. Sınırlanmış, belirlenmiş, belirli, limitet: «Bizim divan edebiyatımızın da halk edebiyatımızın da konuları sınırlıdır.» -N. Cumalı. 3. Az sayıda: «Bu, sınırlı bir topluluk önünde küçük bir rol oynamak da olsa bana ölüm gibi gelmişti.» -A. Ağaoğlu.

SINIRLI = (sınırlı nedir; sınırlı ne demek; sınırlı İngilizcesi) bk. tanımlı.

SINIRLI = (sınırlı nedir; sınırlı ne demek; sınırlı İngilizcesi) mahdûd. ~ nesnel hak: mahdûd aynî hak. ~ yetenek: mahdûd ehliyyet. ~ yetenekli: mahdûd ehliyyetli. ~yeteneksiz: mahdûd ehliyyetsiz.

SINIRLI = (sınırlı nedir; sınırlı ne demek; sınırlı İngilizcesi) Terimleri sayısı verilen bir N sayışımdan küçük olan bir kümenin bu niteliği.

sınırlı = demarke [öz Türkçe - eski terim]

sınırlı = limited [öz Türkçe - eski terim]

sınırlı = lokalize [öz Türkçe - eski terim]

sınırlı = mahdut [öz Türkçe - eski terim]

sınırlı = mahdud [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms