• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

süzülmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3697

eylem verb

iş dünyası

sıfat / adjective

SÜZÜLMEK = (süzülmek nedir; süzülmek ne demek; süzülmek İngilizcesi) 1. bk. süğmek (II)-2. 2. Yırtıcı kuş pike yapmak.

SÜZÜLMEK = (süzülmek nedir; süzülmek ne demek; süzülmek İngilizcesi) 1. Süzme işine konu olmak: Bal süzüldü. 2. Akmak: Gözlerimden yaşlar süzüldü. 3. Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek: «Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor.» -M. Ş. Esendal. 4. mec. Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek: «Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.» -Y. K. Beyatlı. 5. mec. İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek: «Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm.» -H. Taner. 6. mec. Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak: «Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu.» -P. Safa. 7. mec. Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek: «Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı.» -H. E. Adıvar. 8. mec. Yüzüne nazlı bir anlam vermek. 9. mec. Çok zayıflamak: «Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı.» -M. Ş. Esendal.

SÜZÜLMEK = (süzülmek nedir; süzülmek ne demek; süzülmek İngilizcesi) Yeni gelin ayakta durmak.

süzülmek = infiltre olmak [öz Türkçe - eski terim]

1: 0 ms