Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3994SÜTUN = (sütun nedir; sütun ne demek; sütun İngilizcesi) 1. mim. Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon: «Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum.» - R. N. Güntekin. 2. Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon: «Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar.» - R. E. Ünaydın. 3. Alt alta sıralanmış şeyler dizisi: Rakam sütunu. 4. mec. Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey: Alev sütunu. Su sütunu. 5. mat. Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.
SÜTUN = (sütun nedir; sütun ne demek; sütun İngilizcesi) Ayak olarak taşıyıcı görevi olan yuvarlak gövdeli taş direk. a. bk. ayak.
SÜTUN = (sütun nedir; sütun ne demek; sütun İngilizcesi) Irakgörürlerin üzerine bindiği dikine yerleştirilmiş sütun.
sütun = duraç [eski terim - öz Türkçe]
sütun = kolon [öz Türkçe - eski terim]
sütun = rükn [Türkçe - Osmanlıca]