söve

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) 1. Eşik. 2. Kapının iki yanına dik konulan ağaçlar (yapıda).

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) 1. Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. 2. Eşik. 3.Arabalarda, yükü tutmak ya da bağlamak için dört yana dikilen direkler.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) 1. Taşlı yokuş, dağ yamaçları. 2. Köşebaşı.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) a. 1. Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve: «Kendilerini ağaçlara, kapı sövelerine çarpmazlar.» -M. Ş. Esendal. 2. Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar: «Başını kapının taş sövesine koyup bir mektep çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordu.» -H. R. Gürpınar.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) a. mim. Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları: «Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi.» - H. R. Gürpınar.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) bk. söğe.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Kapı ve pencere çerçevesinin dört yanından her biri.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Karasabanın toprağa az işlemesi.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Köşe başı.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Sepet örmekte kullanılan ince, yassı değnek, çıta.

SÖVE = (söve nedir; söve ne demek; söve İngilizcesi) Sopanın dengeli, uygun durumda olması.