• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

surprise

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2830

SURPRISE = [sı'prayz] noun
1 sürpriz * eşanlamlı : wonder, bolt from the blue
İngilizce örnek : There's an unpleasant surprise in store for you.
Türkçe çevirisi : Seni bekleyen nahoş bir sürpriz var.
2 şaşkınlık * eşanlamlı : amazement, astonishment, shock
İngilizce örnek : The boy looked at me in surprise.
Türkçe çevirisi : Oğlan şaşkınlık içinde bana baktı.
İngilizce örnek : To everyone's surprise the jury brought in a verdict of not guilty.
Türkçe çevirisi : Herkes için çok şaşırtıcıydı ki jüri suçsuz kararı verdi.
İngilizce örnek : To my surprise, he was working at home on Sunday.
Türkçe çevirisi : Benim için şaşırtıcıydı ki pazar günü evde çalışıyordu.
¤ verb
şaşırtmak * eşanlamlı : amaze, astound, astonish, stun
İngilizce örnek : Mary came first, which surprised nobody.
Türkçe çevirisi : Mary birinci geldi, bu da kimseyi şaşırtmadı.
İngilizce örnek : The rapid growth of tourism has surprised even the experts.
Türkçe çevirisi : Turizmin hızlı artışı uzmanları bile şaşırttı.

1: 0 ms