suppose
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1479ana kullanım 1
ana kullanım 2
SUPPOSE = [sı'pouz] verb
1 zannetmek, sanmak * eşanlamlı : think, believe, guess, judge
İngilizce örnek : He will be late, I suppose.
Türkçe çevirisi : Sanırım geç kalacak.
İngilizce örnek : I don't suppose he can get a visa to Germany.
Türkçe çevirisi : Almanya’ya vize alabileceğini sanmıyorum.
İngilizce örnek : I don't suppose there'll be any seats left.
Türkçe çevirisi : Yer kalacağını zannetmem.
2 farz etmek, varsaymak * eşanlamlı : presume, assume, presuppose
* be supposed to = -meli, -malı, -mesi gerek
İngilizce örnek : You are supposed to know the law.
Türkçe çevirisi : Yasayı bilmen gerekiyor.
İngilizce örnek : You are supposed to concentrate on your homework.
Türkçe çevirisi : Ev ödevine konsantre olmalısın.
İngilizce örnek : This packet is supposed to contain five hairgrips, but one is missing.
Türkçe çevirisi : Bu pakette beş tane saç tokası olması gerekiyor, ama bir tane eksik.
İngilizce örnek : Girls are supposed to mature faster than boys.
Türkçe çevirisi : Kızların erkeklerden daha çabuk olgunlaşması beklenir.
* suppose (that); supposing (that) = varsayalım, diyelim, tut ki
İngilizce örnek : Suppose it doesn't work.
Türkçe çevirisi : Farz et çalışmıyor.
İngilizce örnek : Suppose it starts raining, what'll we do?
Türkçe çevirisi : Diyelim ki yağmur yağıyor, ne yaparız?
İngilizce örnek : Supposing that happens, what will you do?
Türkçe çevirisi : Varsayalım oldu, ne yapacaksın?
