• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

succeed

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4127

SUCCEED = [sık'si: d] verb
1 (in) başarmak, başarıya ulaşmak * eşanlamlı : prosper, flourish, make good, triumph * karşıtanlamlı : fail
İngilizce örnek : He succeeded by working hard.
Türkçe çevirisi : Sıkı çalışarak başarılı oldu.
İngilizce örnek : He succeeded in catching the plane.
Türkçe çevirisi : Uçağı yakalamayı başardı.
İngilizce örnek : He tried to give up smoking, but he didn't succeed in doing this.
Türkçe çevirisi : Sigarayı bırakmaya çalıştı ama bunu yapmakta başarılı olamadı.
İngilizce örnek : She succeeded in finishing all her work on time.
Türkçe çevirisi : Bütün işini vaktinde bitirmeyi başardı.
İngilizce örnek : The doctor succeeded in saving his life.
Türkçe çevirisi : Doktor onun yaşamını kurtarmayı başardı.
İngilizce örnek : The poor girl finally succeeded in finding a good job.
Türkçe çevirisi : Zavallı kız sonunda iyi bir iş bulmayı başardı.
İngilizce örnek : He didn't succeed in finishing in time.
Türkçe çevirisi : Vaktinde bitiremedi.
İngilizce örnek : He succeeded in the examination.
Türkçe çevirisi : Sınavı geçti.
2 yerine geçmek, halefi olmak * eşanlamlı : follow, ensue, come next * karşıtanlamlı : precede
İngilizce örnek : When his brother died, he succeeded him as king.
Türkçe çevirisi : Erkek kardeşi ölünce, kral olarak onun yerine geçti.
İngilizce örnek : Edward VI succeeded Henry VIII.
Türkçe çevirisi : VI. Edward, VIII. Henry’nin yerine geçti.
İngilizce örnek : The manager retired and was succeeded by his assistant.
Türkçe çevirisi : Müdür emekli oldu ve onun yerini yardımcısı aldı.
3 varis olmak * eşanlamlı : inherit
İngilizce örnek : Edward VI succeeded to the throne at the age of nine.
Türkçe çevirisi : VI. Edward dokuz yaşında tahtın varisi oldu.

1: 0 ms