• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

study

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 260

askeri

STUDY = ['stadi] noun
1 çalışma, okuma * eşanlamlı : learning, reading, work
2 inceleme * eşanlamlı : examination, investigation, research, inquiry, survey
3 çalışma odası
İngilizce örnek : I often read in the study when I want peace and quiet.
Türkçe çevirisi : Huzur ve sükunet istediğim zaman genellikle çalışma odasında (kitap) okurum.
İngilizce örnek : The study is next to the living-room.
Türkçe çevirisi : Çalışma odası oturma odasının yanında.
¤ verb
1 okumak, çalışmak * eşanlamlı : learn, read
İngilizce örnek : He's got a headache, so he isn't studying at the moment.
Türkçe çevirisi : Başı ağrıyor, bu yüzden şu anda çalışmıyor.
İngilizce örnek : I'm going to study law at university.
Türkçe çevirisi : Üniversitede hukuk okuyacağım.
İngilizce örnek : Instead of studying, she went for a walk.
Türkçe çevirisi : Ders çalışmak yerine yürüyüşe gitti.
İngilizce örnek : She studied Italian in Italy.
Türkçe çevirisi : İtalya’da İtalyanca çalıştı.
İngilizce örnek : What are you studying besides business administration?
Türkçe çevirisi : İşletme dışında ne okuyorsunuz?
İngilizce örnek : You'll never learn if you don't study.
Türkçe çevirisi : Çalışmazsan asla öğrenemezsin.
İngilizce örnek : If he studied harder, he'd get better grades.
Türkçe çevirisi : Daha sıkı çalışsa daha iyi notlar alır.
İngilizce örnek : He's studying for an examination.
Türkçe çevirisi : Sınava çalışıyor.
2 öğrenimi görmek
İngilizce örnek : He's studying to be a doctor.
Türkçe çevirisi : Doktor olmak için çalışıyor.
3 incelemek * eşanlamlı : examine, investigate, research
İngilizce örnek : I will study the plan in detail.
Türkçe çevirisi : Planı ayrıntılı olarak inceleyeceğim.

1: 6 ms