stress
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1397ana kullanım 1
ana kullanım 2
teknik
STRESS = [stres] noun
1 gerilim, gerginlik, sıkıntı, stres * eşanlamlı : strain, tension, worry, anxiety * karşıtanlamlı : relaxation
İngilizce örnek : I need a holiday; I have been under a lot of stress lately.
Türkçe çevirisi : Tatile ihtiyacım var, son zamanlarda çok stres altındayım.
İngilizce örnek : I am suffering from stress caused by overwork.
Türkçe çevirisi : Aşırı işin neden olduğu stresi çekiyorum.
2 baskı, etki * eşanlamlı : pressure, force
3 önem * eşanlamlı : importance, weight, significance, urgency
4 dilb. vurgu * eşanlamlı : emphasis, accent, accentuation
¤ verb
vurgulamak * eşanlamlı : emphasize, accentuate, accent, underline
İngilizce örnek : She stressed the importance of regular study.
Türkçe çevirisi : Düzenli çalışmanın önemini vurguladı.
