İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 671 STANDARD = ['stendıd] noun
1 standart; düzey * eşanlamlı : model, pattern, gauge, measure, criterion, scale
İngilizce örnek : He has reached a high standard in English.
Türkçe çevirisi : İngilizcede yüksek bir düzeye ulaştı.
İngilizce örnek : Poor people have a low standard of living.
Türkçe çevirisi : Yoksul insanların düşük yaşam standartları vardır.
İngilizce örnek : Of course we want to improve the standard of living in the country.
Türkçe çevirisi : Elbette ülkedeki yaşam standardını iyileştirmek istiyoruz.
2 bayrak, sancak * eşanlamlı : flag, banner, emblem
¤ adjective
standart, tekbiçim * eşanlamlı : typical, regular, official, accepted, basic * karşıtanlamlı : irregular, special
* standard of living = yaşam standartı