stair

STAIR = [steı] noun
merdiven basamağı * eşanlamlı : staircase, steps
İngilizce örnek : The cat is sleeping on the bottom stair.
Türkçe çevirisi : Kedi üst basamakta uyuyor.
İngilizce örnek : There are fifteen stairs up to the second floor.
Türkçe çevirisi : İkinci kata on beş basamak var.
* stairs = merdiven, merdivenler
İngilizce örnek : She's too ill to climb the stairs.
Türkçe çevirisi : Merdivenleri çıkamayacak kadar hasta.
İngilizce örnek : The old lady fell down the stairs and broke her leg.
Türkçe çevirisi : Yaşlı kadın merdivenlerden düştü ve bacağını kırdı.
İngilizce örnek : Go up the stairs and turn left.
Türkçe çevirisi : Merdivenleri çık ve sola dön.
İngilizce örnek : He ran up the stairs taking three stairs in one step.
Türkçe çevirisi : Bir adımda üç basamak atlayarak merdivenlerden yukarı koştu.
İngilizce örnek : I'm getting too old to climb all those stairs.
Türkçe çevirisi : Bütün o merdivenleri çıkamayacak kadar yaşlanıyorum.
İngilizce örnek : I told the doctor that climbing the stairs left me gasping breath.
Türkçe çevirisi : Doktora merdiven çıkmanın beni nefes nefese bıraktığını söyledim.