İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 18058 SPRINKLE = ['sprinkıl] verb
1 serpmek, saçmak * eşanlamlı : scatter, spray, shower, spread
İngilizce örnek : She sprinkled salt on the meat.
Türkçe çevirisi : Etin üzerine tuz serpti.
İngilizce örnek : She sprinkled a little sugar on the top of the apple tart to make it sweeter.
Türkçe çevirisi : Elmalı turtanın üzerine, onu daha tatlı yapmak için, biraz şeker serpti.
2 çiselemek * eşanlamlı : drizzle