Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 21585SOLUĞAN = (soluğan nedir; soluğan ne demek; soluğan İngilizcesi) 1. bk. solağan. 2. Çok soluyan, tıknefes (at için).
SOLUĞAN = (soluğan nedir; soluğan ne demek; soluğan İngilizcesi) 1. Nefes darlığına tutulmuş. 2. a. den. Uzaklarda esen rüzgârdan sonra başlayan dalga hareketi: «Adaların kıyılarına gürleyen açık deniz soluğanları, ıssız koylara ak bir çizgi çekmişler.» -Halikarnas Balıkçısı. 3. hlk. Sık soluyan (hayvan): «Karakolun hizası dönülürken sakağılı, soluğan, bir deri bir kemik beygirlerden biri küttedek çatlayıverirdi.» -S. M. Alus.
SOLUĞAN = (soluğan nedir; soluğan ne demek; soluğan İngilizcesi) Dalgaların, fırtına bölgesi dışına, rüzgârsız yerlere ulaşan ve düzenli kabartılar ve çukurlar durumunda kıyıya yaklaşıp çatlayan bölümlerine verilen ad.
SOLUĞAN = (soluğan nedir; soluğan ne demek; soluğan İngilizcesi) Sık sık soluyan, çok soluyan.
SOLUĞAN = (soluğan nedir; soluğan ne demek; soluğan İngilizcesi) Soluk soluğa, tıknefes.