İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 19000 SLANDER = ['slendı] noun
karalama, iftira * eşanlamlı : defamation, detraction, calumny
İngilizce örnek : The prime minister accused the opposition of slander.
Türkçe çevirisi : Başbakan, muhalefeti iftira ile suçladı.
¤ verb
karalamak, iftira etmek * eşanlamlı : defame, vilify, calumniate, abuse, backbite
İngilizce örnek : They have slandered me behind my back.
Türkçe çevirisi : Bana arkamdan iftira ettiler.