situation
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 546ana kullanım
SITUATION = [siçu'eyşın] noun
1 yer, konum * eşanlamlı : place, position, location, site, spot, locality
İngilizce örnek : His mansion is in a beautiful situation on the Bosphorus.
Türkçe çevirisi : Konağı Boğazda güzel bir yerdedir.
2 durum, hal * eşanlamlı : state, condition, circumstances, case
İngilizce örnek : The situation is beyond our control.
Türkçe çevirisi : Durum bizim kontrolümüz dışındadır.
İngilizce örnek : Hungary's economy is in a difficult situation.
Türkçe çevirisi : Macaristan’ın ekonomisi kötü bir durumdadır.
İngilizce örnek : Let's hope that the economic situation will improve.
Türkçe çevirisi : Ekonomik durumun düzeleceğini umalım.
İngilizce örnek : I cannot imagine what to do in this dreadful situation.
Türkçe çevirisi : Bu korkunç durumda ne yapmak gerektiğini düşünemiyorum.
İngilizce örnek : The situation must be judged according to the facts.
Türkçe çevirisi : Durum, gerçeklere göre değerlendirilmelidir.
