Medya

Uygulama

ç ı ğ ö ş ü

sinirlenmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3229

ana kullanım

01. sinirlenmek

get annoyed

02. sinirlenmek

be irritated

03. sinirlenmek

get irritated

04. sinirlenmek

be cross

05. sinirlenmek

be nettled at

06. sinirlenmek

be peeved at

07. sinirlenmek

be riled

08. sinirlenmek

be riled at

09. sinirlenmek

become irritated

10. sinirlenmek

bridle up

11. sinirlenmek

fret

12. sinirlenmek

gall

13. sinirlenmek

get nervous

14. sinirlenmek

get one's knickers in a twist

15. sinirlenmek

jitter

16. sinirlenmek

rise

17. sinirlenmek

be steamed up

18. sinirlenmek

become angry

19. sinirlenmek

bristle up

20. sinirlenmek

chafe

21. sinirlenmek

flame up

22. sinirlenmek

flap

23. sinirlenmek

flare

24. sinirlenmek

flare out

25. sinirlenmek

get hot

26. sinirlenmek

get mad

27. sinirlenmek

grizzle

28. sinirlenmek

grow hot

29. sinirlenmek

worry

deyim

01. sinirlenmek

cut up rough

02. sinirlenmek

get angry

03. sinirlenmek

get chip on one's shoulder

04. sinirlenmek

get hot under the collar

05. sinirlenmek

get the willies

06. sinirlenmek

get worked up

07. sinirlenmek

do one's nut

08. sinirlenmek

get one's mad out

09. sinirlenmek

take offence

10. sinirlenmek

take umbrage

deyim / idiom

01. sinirlenmek

be browned off

eylem / verb

01. sinirlenmek

get shirty

02. sinirlenmek

gall

spor

01. sinirlenmek

be on the edge

02. sinirlenmek

become nervous

SİNİRLENMEK = (sinirlenmek nedir; sinirlenmek ne demek; sinirlenmek İngilizcesi) Duygu ve davranışlarını denetleyemeyecek duruma gelmek, öfkelenmek, köpürmek, feveran etmek: «Elindeki mendili didikleyerek dudaklarını ısırarak yürüyor, gittikçe sinirleniyordu.» -P. Safa.

sinirlenmek = feveran etmek [öz Türkçe - eski terim]