Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7679SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) 1. Dokumacılıkta renkleri uygun düşürmek. 2. Yakıştırmak : Ne giyinse sindirir.
SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) 1. Sinmesini sağlamak veya sinmesine sebep olmak: «Kartal burunlu, kalın kaşlı, çember sakallı ihtiyar, Sertman'ı biraz sindirdi.» -H. E. Adıvar. 2. Yenilen besin maddesini sindirim sisteminde gereken değişikliklere uğratarak kana karışabilir bir duruma getirmek, hazmetmek: «Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti.» -M. Yesari. 3. mec. Kendine mal etmek, anlayışla karşılayıp benimsemek: «Bir de o düşünceleri gerçekten sindirmiş bilginlerin, bilge kişilerin tutumuna bir bakın.» -N. Cumalı.
SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) Geçirmek, yedirmek: Cilayı tahtaya iyice sindirdik.
SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) Hazmetmek, yediğini eritmek.
SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) Suçu cezasız kalmak.
SİNDİRMEK = (sindirmek nedir; sindirmek ne demek; sindirmek İngilizcesi) Usandırmak, bıktırmak.
sindirmek = hazmetmek [öz Türkçe - eski terim]