İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2868 SHOULDER = ['şouldı] noun
omuz
İngilizce örnek : She rested her head on his shoulder.
Türkçe çevirisi : Başını onun omuzuna yasladı.
İngilizce örnek : I have hurt my shoulder.
Türkçe çevirisi : Omuzumu incittim.
İngilizce örnek : He carried the sag over his shoulder.
Türkçe çevirisi : Çuvalı omuzunda taşıdı.
İngilizce örnek : She glanced over her shoulder to see who was behind her.
Türkçe çevirisi : Arkasında ne olduğunu görmek için omuzu üzerinden baktı.
¤ verb
omuzlamak
* shoulder blade = anat. kürekkemiği
İngilizce örnek : Your shoulder blade is broken.
Türkçe çevirisi : Kürekkemiğiniz kırılmış.
* shrug one's shoulders = (bilmediğini veya ilgilenmediğini belirtmek için) omuz silkmek
İngilizce örnek : When I asked if she had seen my glasses, she shrugged her shoulders.
Türkçe çevirisi : Gözlüğümü görüp görmediğini sorduğumda, görmedim diye omuz silkti.