• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

severe

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1708

SEVERE = [si'viı] adjective
1 sert * eşanlamlı : strict, harsh, rigid, inflexible, firm, hard; cruel * karşıtanlamlı : easygoing
İngilizce örnek : She received a severe reprimand.
Türkçe çevirisi : Sert bir azar işitti.
İngilizce örnek : His punishment will be less severe because he is a young offender.
Türkçe çevirisi : Onun cezası daha az sert olacak çünkü o bir genç suçlu.
2 keskin * eşanlamlı : bitter, acute
3 ciddi, ağır * eşanlamlı : serious, grave, sober
İngilizce örnek : He sustained severe head injuries.
Türkçe çevirisi : Ağır kafa darbelerine maruz kaldı. (Kafasından ağır yaralandı.)
3 şiddetli * eşanlamlı : violent, fierce, intense, dangerous

1: 0 ms