İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4562 SEAL = [si: l] noun
1 mühür, damga * eşanlamlı : stamp, cachet, insignia, mark, emblem, signet
İngilizce örnek : He broke the seal on the medicine bottle.
Türkçe çevirisi : İlaç şişesindeki mühürü açtı.
İngilizce örnek : The mayor has placed his seal of approval on the project.
Türkçe çevirisi : Belediye başkanı projeye onay mühürünü bastı.
2 conta
3 hayb. fok, ayıbalığı
İngilizce örnek : The seal walked across the rock on its flippers.
Türkçe çevirisi : Fok, kanatları ile kayanın üzerinde yürüdü.
¤ verb
1 sımsıkı kapamak
2 (paket, zarf) yapıştırmak, bantlamak
İngilizce örnek : I sealed the envelope with glue.
Türkçe çevirisi : Zarfı tutkalla yapıştırdım.
İngilizce örnek : I sealed the parcel with adhesive tape.
Türkçe çevirisi : Paketi seloteyple bantladım.
3 mühürlemek, damgalamak * eşanlamlı : stamp, endorse, sanction, confirm, sign
İngilizce örnek : The door was sealed shut.
Türkçe çevirisi : Kapıya mühür vuruldu. (Kapı mühürle kapatıldı.)