• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sağır

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6119

camcılık

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) 1. İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse). 2. Ses geçirmeyen: «Adliyenin arka taraflarına isabet eden, şehrin gürültüsünü duymayan, sağır, mahfuz bir odasında idik.» -H. S. Tanrıöver. 3. Isıyı az veren, geç ısınan: Sağır soba. 4. Vurulduğu zaman ses vermeyen: Sağır davul. 5. İçi görülmeyen, donuk (cam).

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) Bütün düzeltmelerden sonra iyi işiten kulağında 60 desibel ya da daha çok işitme yitiği olan kişi.

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) Bütün düzeltmelere karşın işitme yitimi 70 desibelden daha çok olan, eğitim-öğretim çalışmalarında işitme gücünden yararlanamayan (kimse).

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) Hasta.

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) Kalp, battal.

SAĞIR = (sağır nedir; sağır ne demek; sağır İngilizcesi) Şarap.

sağır = asamm [Türkçe - Osmanlıca]

sağır = ker [Türkçe - Osmanlıca]

sağır = utrûş [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms