Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 482SAVAŞ = (savaş nedir; savaş ne demek; savaş İngilizcesi) 1. ask. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk: «Savaş yıllarıydı. Orta hâllilerin bile doğru dürüst yiyeceği yoktu.» -A. Kutlu. 2. Uğraşma, kavga, mücadele. 3. Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele: Kartallarla leyleklerin savaşı. 4. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele: Veremle savaş.
SAVAŞ = (savaş nedir; savaş ne demek; savaş İngilizcesi) Başka toplumları, kümeleri sömürmek için ya da onların sömürüsünden kurtulmak için insan toplumlarının, kümelerinin giriştikleri silâhlı kavga.
SAVAŞ = (savaş nedir; savaş ne demek; savaş İngilizcesi) Bir toplumun başka bir topluma, isteğini benimsetme amacıyla tüm olanakları ve güçleriyle yaptıkları düzenli saldırı.
SAVAŞ = (savaş nedir; savaş ne demek; savaş İngilizcesi) İki ya da daha çok devletlerin, istediklerini kabul ettirmek ya da başkasının isteklerine boyun eğmemek amacıyla, birbiriyle diplomatik ilişkilerini keserek silâhlı güçlerle vuruşmaları.
SAVAŞ = (savaş nedir; savaş ne demek; savaş İngilizcesi) Kavga, muharebe, mücadele, harp, mukatele.
savaş = cenk [öz Türkçe - eski terim]
savaş = harp [öz Türkçe - eski terim]
savaş = sefer [öz Türkçe - eski terim]
savaş = ceng [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = gâile [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = gavgâ [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = gazâ [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = gazve [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = harb [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = kârzâr [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = kıtal [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = mübareze [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = muharebe [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = neberd [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = sefer [Türkçe - Osmanlıca]
savaş = vak'a [Türkçe - Osmanlıca]