Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1226SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) 1. Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek. 2. Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek: «Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler» -H. F. Ozansoy. 3. Dolayında yer almak. 4. Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak: «Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu.» -N. Cumalı. 5. Örtmek: «Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran» -E. B. Koryürek. 6. Kucaklamak. 7. Yumak yapmak: İpliği sarmak. 8. Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak. 9. Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek: «Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım.» -H. R. Gürpınar. «Sardığı sigarayı tabakasına yerleştiriyor.» -T. Buğra. 10. (-e) Sarılıp tırmanmak: Asma çardağı sardı. 11. (-i, -e) Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak: Kitabı kâğıda sarmak. 12. Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak. 13. Saldırmak, hücum etmek: «Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar.» -M. Ş. Esendal. 14. Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek. 15. mec. Sözle saldırmak, tedirgin etmek: Evdekilerin hepsi bana sarıyor. 16. mec. Hoşuna gitmek, zevkini okşamak: «Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu.» -A. H. Tanpınar.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Değirmen arklarındaki suyu tahtalarla öbür yana geçirmek.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Değnekle, sopayla dövmek : Ali'ye değerli bir deynek sardım.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Köpek havlamak, saldırmak.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Köpek vb. hayvan saldırmak.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Sarılmak, kucaklamak.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Tırmanmak : Bayıra sarmak.
SARMAK = (sarmak nedir; sarmak ne demek; sarmak İngilizcesi) Yüklemek.
sarmak = ambalaj yapmak [öz Türkçe - eski terim]
sarmak = ihâta etmek [Türkçe - Osmanlıca]
sarmak = muhasara etmek [Türkçe - Osmanlıca]