• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

same

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 101

SAME = [seym] adjective
aynı, tıpkı; benzer * eşanlamlı : identical, twin, equivalent; similar, like, alike * karşıtanlamlı : different
İngilizce örnek : Football and rugby are not the same.
Türkçe çevirisi : Futbol ve ragbi aynı değildir.
İngilizce örnek : We all arrived at the same time.
Türkçe çevirisi : Hepimiz aynı anda geldik.
İngilizce örnek : He's the same age as Sue.
Türkçe çevirisi : O, Sue ile aynı yaşta.
İngilizce örnek : Mary and I live on the same street.
Türkçe çevirisi : Mary ve ben aynı sokakta oturuyoruz.
İngilizce örnek : She teaches in the same school as our teacher does.
Türkçe çevirisi : O, bizim öğretmenimiz ile aynı okulda ders veriyor.
İngilizce örnek : Marlowe was born in the same year as Shakespeare.
Türkçe çevirisi : Marlowe Şekspir ile aynı yılda doğdu.
* all the same = yine de
İngilizce örnek : He let me down, I like him all the same.
Türkçe çevirisi : Beni hayal kırıklığına uğrattı, yine de ondan hoşlanıyorum.
İngilizce örnek : She is very lazy, but I can't help liking her all the same.
Türkçe çevirisi : O çok tembel, ama yine de ondan hoşlanmamak elimde değil.
* at the same time = 1 aynı zamanda
2 bununla birlikte
* It's all the same to me. = Benim için fark etmez
İngilizce örnek : Make it any day you like; it is all the same to me.
Türkçe çevirisi : İstediğin gün olsun, benim için fark etmez.
* just the same = yine de
* same to you = kon. sana da, size de, aynen

1: 1 ms