• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

round

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 885

ana kullanım

atletizm

binicilik

güreş

matematik

müzik

şarap

ROUND = [raund] adjective
yuvarlak * eşanlamlı : circular, curved, rounded, spherical
İngilizce örnek : The ball is round.
Türkçe çevirisi : Top yuvarlatır.
İngilizce örnek : He has a round face.
Türkçe çevirisi : Onun yuvarlak bir yüzü var.
¤ adverb
etrafa, etrafta * eşanlamlı : around, near, nearby
İngilizce örnek : A local person showed us round.
Türkçe çevirisi : Oralı biri bizi gezdirdi.
¤ preposition
1 çevresinde, çevresine * eşanlamlı : around, about, surrounding, encircling
İngilizce örnek : The moon goes round the earth.
Türkçe çevirisi : Ay dünyanın çevresinde dolanır.
İngilizce örnek : The earth goes round the sun.
Türkçe çevirisi : Dünya güneşin çevresinde dolaşır.
İngilizce örnek : The bookstore is just round the corner.
Türkçe çevirisi : Kitapçı dükkânı tam köşede.
2 her tarafına, baştan başa
İngilizce örnek : He is travelling round Turkey.
Türkçe çevirisi : Türkiye’yi baştan başa geziyor.
İngilizce örnek : He wants to sail round the world.
Türkçe çevirisi : Dünyayı baştan başa (tekneyle) dolaşmak istiyor.
¤ noun
1 yuvarlak şey, daire * eşanlamlı : circle, disc, ring, sphere, ball, orb
2 ask. devriye * eşanlamlı : route, course, tour, routine, cycle
3 (boks) raund
İngilizce örnek : He was knocked out in the third round.
Türkçe çevirisi : Üçüncü raundda nakavt oldu.
¤ verb
1 yuvarlaklaştırmak * eşanlamlı : curve, bow, circle, encircle
2 dönmek * eşanlamlı : turn
İngilizce örnek : The car rounded the corner slowly.
Türkçe çevirisi : Araba köşeyi yavaşça döndü.
* go/make the rounds = sırasıyla ziyaret etmek
* round sth off = güzel bir şekilde bitirmek, tamamlamak
İngilizce örnek : We rounded off the dinner with liqueur.
Türkçe çevirisi : Yemeği likör ile güzel bir şekilde bitirdik.
* round up = bir araya toplamak
İngilizce örnek : Dogs are useful for rounding up sheep.
Türkçe çevirisi : Köpekler koyunları toplamak için yararlıdır.

1: 0 ms