• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

rock

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1503

ROCK = [rok] verb
1 sallamak * eşanlamlı : sway
İngilizce örnek : Don't rock the boat if you don't want to get wet.
Türkçe çevirisi : Islanmak istemiyorsan kayığı sallama.
2 sallanmak * eşanlamlı : sway, totter, reel
İngilizce örnek : The bus rocked from side to side.
Türkçe çevirisi : Otobüs bir o yana bir bu yana sallandı.
3 şaşırtmak, sarsmak
¤ noun
1 kaya * eşanlamlı : stone, boulder
İngilizce örnek : As soon as the ship struck the rock, it began to sink.
Türkçe çevirisi : Gemi kayaya çarpar çarpmaz batmaya başladı.
2 kayalık
* rocking chair = salıncaklı sandalye
İngilizce örnek : My father is sleeping in the rocking chair with a book in his hand.
Türkçe çevirisi : Babam elinde bir kitapla salıncaklı sandalyede uyuyor.
* rock music = rak müziği
İngilizce örnek : He likes to listen to rock music.
Türkçe çevirisi : Rak müziği dinlemekten hoşlanır.

1: 0 ms