• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

ring

Türkçe - İngilizce

ring = halka [eski terim - öz Türkçe]

ring = yüzük [eski terim - öz Türkçe]

ring

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2255

ad / noun – astronomy

ad / noun – basketball

ad / noun – biochemistry

ad / noun – boxing

ad / noun – chemistry

ad / noun – circus

ad / noun – mathematics

ad / noun – nautical

ad / noun – physics

ad / noun – telecommunications

ad / noun technical

iş dünyası

RING = [ring] verb
rang [reng], rung [rang]
1 (zil, vb) çalmak, çınlamak; çınlatmak * eşanlamlı : resound, resonate, peal, chime, toll, tinkle, clang, jingle
İngilizce örnek : Ring the bell.
Türkçe çevirisi : Zili çal.
İngilizce örnek : The man waited night after night for his telephone to ring.
Türkçe çevirisi : Adam gecelerce telefonunun çalmasını bekledi.
İngilizce örnek : The telephone and the doorbell rang at the same time.
Türkçe çevirisi : Telefon ve kapı zili aynı anda çaldı.
2 aramak, telefon etmek
İngilizce örnek : I am too busy now. Please ring me later.
Türkçe çevirisi : Şimdi çok meşgulüm. Lütfen beni sonra ara.
İngilizce örnek : I didn't know your number, so I didn't ring.
Türkçe çevirisi : Senin numaranı bilmiyordum, bu yüzden aramadım.
¤ noun
1 halka, çember * eşanlamlı : circle, loop, band, round, loop, hoop
2 yüzük
İngilizce örnek : She has a diamond ring.
Türkçe çevirisi : Onun bir elmas yüzüğü var.
İngilizce örnek : He gave her a beautiful gold ring for her birthday.
Türkçe çevirisi : Doğum gününde ona güzel bir altın yüzük verdi.
3 zil sesi * eşanlamlı : tinkle, jingle
4 ring
İngilizce örnek : The boxer climbed into the ring.
Türkçe çevirisi : Boksör ringe çıktı.
* give sb a ring = -e telefon etmek
İngilizce örnek : If I buy the tickets today I'll give you a ring.
Türkçe çevirisi : Biletleri bugün alırsam seni ararım.
* ring back = daha sonra aramak
* ring off = telefonu kapatmak
İngilizce örnek : The person at the other end rang off before I'd finished giving the message.
Türkçe çevirisi : Telefonun öbür ucundaki adam, mesajı vermeyi bitirmeme kalmadan telefonu kapadı.
* ring sb up = -e telefon etmek
İngilizce örnek : Please ring me up at home.
Türkçe çevirisi : Lütfen beni evden ara.
İngilizce örnek : I must ring him up at once; otherwise I'll miss my chance.
Türkçe çevirisi : Onu derhal aramalıyım, yoksa şansımı kaçıracağım.

1: 0 ms