Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3158 RESMEN
1. Devlet adına, devletçe, resmî olarak:
- İsrail Filistine karşı resmen savaş ilan etti.
- Rüşvet olayına karışan siyasetçilerin resmen açıklanmasını bekliyoruz.
2. Yasa ve kurallara uygun olarak, yöntemince:
- Bunun için resmen şikâyette bulunman lazım.
- Dilekçe ile resmen başvuruda bulunmazsan sonuç alamazsın.
3. Kesinlikle, açıkça, kesin olarak:
- Resmen hezimete uğradık.
- Müdürün odasına giderek resmen ona bağırdı.
- İstatistik kurumu yanlış verilerle resmen halkın maaşından çalıyor.