remind

REMIND = [ri'maynd] verb
(about; that) hatırlatmak, aklına getirmek * eşanlamlı : prompt, jog the memory, bring back, put in mind
İngilizce örnek : Did you remind him about our meeting tomorrow?
Türkçe çevirisi : Ona yarınki buluşmamızı hatırlattın mı?
İngilizce örnek : Don't forget to remind him that the train leaves at 6.00.
Türkçe çevirisi : Trenin saat altıda hareket ettiğini ona hatırlatmayı unutma.
İngilizce örnek : I must remind you that the exam is next week.
Türkçe çevirisi : Sana sınavın gelecek hafta olduğunu hatırlatmalıyım.
* remind sb to do sth = birine bir şey yapması gerektiğini hatırlatmak
İngilizce örnek : Remind me to post that letter.
Türkçe çevirisi : Bana o mektubu postalamayı hatırlat.
İngilizce örnek : Could you remind me to phone her?
Türkçe çevirisi : Bana onu aramamı hatırlatır mısın?
İngilizce örnek : Please remind me to send an e-mail to them.
Türkçe çevirisi : Lütfen onlara bir e-posta göndermemi hatırlat.
İngilizce örnek : She reminded them to be at the airport at ten o'clock sharp.
Türkçe çevirisi : Tam saat onda havaalanında olmaları gerektiğini onlara hatırlattı.
İngilizce örnek : She reminded them to be at the station early for the trip to the seaside.
Türkçe çevirisi : Deniz kenarına gezi için erkenden istasyonda olmaları gerektiğini onlara hatırlattı.
İngilizce örnek : Please remind me to speak to him.
Türkçe çevirisi : Lütfen bana onunla konuşmam gerektiğini hatırlat.
* remind sb of sb/sth = birini birisini/bir şeyi hatırlatmak, aklına getirmek
İngilizce örnek : He reminds me of my ex-husband.
Türkçe çevirisi : Bana eski kocamı hatırlatıyor.
İngilizce örnek : That picture reminds me of someone I know.
Türkçe çevirisi : O resim bana tanıdığım birini hatırlatıyor.
İngilizce örnek : The picture reminded me of you.
Türkçe çevirisi : Resim bana seni hatırlattı.
İngilizce örnek : This city reminds me of my home town.
Türkçe çevirisi : Bu şehir bana memleketimi (doğduğum şehri) hatırlatıyor.
İngilizce örnek : This picture reminds me of my happy days in the army.
Türkçe çevirisi : Bu resim bana ordudaki güzel günlerimi anımsatıyor.
İngilizce örnek : This place reminds me of my old home.
Türkçe çevirisi : Bu yer bana, eski evimi anımsatıyor.
İngilizce örnek : This street reminds me of my home town.
Türkçe çevirisi : Bu cadde bana memleketimi hatırlatıyor.
İngilizce örnek : You remind me of my sister.
Türkçe çevirisi : Bana kız kardeşimi hatırlatıyorsun.