• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

relief

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1781

haritacılık

metalbilim

toplumbilim

RELIEF = [ri'li: f] noun
1 ferahlama, rahatlama; iç ferahlığı * eşanlamlı : comfort, solace, ease
İngilizce örnek : It was a great relief to us that our son's illness isn't serious.
Türkçe çevirisi : Oğlumuzun hastalığının ciddi olmaması bizi çok rahatlattı.
İngilizce örnek : She breathed a sigh of relief.
Türkçe çevirisi : Bir rahatlama nefesi aldı. (Bir oh çekti.)
İngilizce örnek : The rain was a great relief.
Türkçe çevirisi : Yağmur çok rahatlatıcı idi. (Yağmurla çok rahatladık.)
2 kurtarma
İngilizce örnek : Relief workers are trying to help the devastated region.
Türkçe çevirisi : Kurtarma işçileri harap olmuş bölgeye yardım etmek istiyor.
İngilizce örnek : What I need is relief from worry.
Türkçe çevirisi : İhtiyaç duyduğum şey, endişelerden kurtulmaktır.
3 teselli * eşanlamlı : consolation
4 yardım * eşanlamlı : aid, support, help, assistance, rescue
5 çare, derman * eşanlamlı : remedy, cure
6 ask. nöbet değiştirme
7 kabartma, rölyef

1: 0 ms