• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

rate

Türkçe - İngilizce

RATE = (rate nedir; rate ne demek; rate İngilizcesi) a. hayvanbilim Büyük fare.

RATE = (rate nedir; rate ne demek; rate İngilizcesi) sf. 1. Başarısız: «Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar.» - H. Çelebi. 2. mec. Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse): «Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir.» - H. Taner.

rate = hız [eski terim - öz Türkçe]

rate = oran [eski terim - öz Türkçe]

rate = orantı [eski terim - öz Türkçe]

rate = sıçan [eski terim - öz Türkçe]

RATE nasıl okunur, okunuşu /reyt/ isim

rate

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 373

bilişim / computing

RATE = [reyt] noun
1 oran, nispet; rayiç * eşanlamlı : ratio, proportion, value, worth
İngilizce örnek : What is the success rate?
Türkçe çevirisi : Başarı oranı nedir?
İngilizce örnek : I'm afraid the rate of unemployment has increased in the last two months.
Türkçe çevirisi : Maalesef işsizlik oranı son iki ayda arttı.
2 çeşit
3 derece, sınıf * eşanlamlı : grade, class, degree, rank
4 hız, sürat * eşanlamlı : speed, velocity
İngilizce örnek : The population of the world is growing at a dangerous rate.
Türkçe çevirisi : Dünyanın nüfusu tehlikeli bir hızla büyüyor.
4 ücret
İngilizce örnek : My hourly rate is 50 TL.
Türkçe çevirisi : Saatlik ücretim 5 liradır.
İngilizce örnek : Our room rates change depending on the season.
Türkçe çevirisi : Oda ücretlerimiz sezona bağlı olarak değişir.
¤ verb
1 kıymet biçmek, değerlendirmek * eşanlamlı : value, evaluate, appraise, estimate; regard, consider
İngilizce örnek : How would you rate his latest novel?
Türkçe çevirisi : Onun en son romanını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2 vergi koymak
* at any rate = her nasılsa
* rate of exchange = döviz kuru
İngilizce örnek : What is the rate of exchange for the dollar?
Türkçe çevirisi : Doların döviz kuru nedir?
* rate of interest = faiz oranı
İngilizce örnek : Higher rates of interest increase the cost of living.
Türkçe çevirisi : Yüksek faiz oranı hayat pahalılığını artırır.
İngilizce örnek : Although the rate of interest is high, they are still going to borrow the money.
Türkçe çevirisi : Faiz oranları yüksek olmasına rağmen yine de borç para (kredi) alacaklar.

1: 0 ms