İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 621 RANGE = [reync] noun
1 sıra, dizi * eşanlamlı : line, row, rank, file, series
İngilizce örnek : A mountain range is the dividing line between those two cities.
Türkçe çevirisi : Bir dağ sırası, iki şehir arasında bölüm çizgisidir (ayırıcı bir çizgi oluşturur).
2 menzil, erim
İngilizce örnek : The range of this gun is five kilometres.
Türkçe çevirisi : Bu tüfeğin erimi beş kilometredir.
3 çeşit
İngilizce örnek : They sell a wide range of products.
Türkçe çevirisi : Geniş çeşitte ürün satıyorlar.
İngilizce örnek : We offer consumers a wide range of fruits and vegetables.
Türkçe çevirisi : Tüketicilere geniş çeşitte meyve ve sebze sunuyoruz.
¤ verb
1 (between A and B; from A to B) (arasında) değişmek
İngilizce örnek : The members of this golf club range from 30 to 60 years old.
Türkçe çevirisi : Bu golf kulübünün üyelerinin yaşları 30 ile 60 arasında değişir.
İngilizce örnek : The temperature ranges from ten to twenty degrees.
Türkçe çevirisi : Sıcaklık, on ile yirmi derece arasında değişir.
2 dizmek, sıraya koymak * eşanlamlı : line up, order, array, arrange, classify
RANGE = (range nedir; range Türkçesi) Bir dizi sayısal değerde en düşük değer ile en yüksek değer arasındaki farkı anlatmak için kullanılan sayısal değişkenlik ölçüsü. Meteorolojide aralık daha çok sıcaklık değerleri için kullanılır. Günlük aralık, bir gün içinde ölçülen en düşük ve en yüksek hava sıcaklığı arasındaki farkı gösterir. Ortalama günlük sıcaklık aralığı ise uzun yıllar boyunca ölçülen en yüksek ve en düşük hava sıcaklıklarının ortalamaları arasındaki farkı anlatmak için kullanılır. Mutlak aylık aralık değeri belirtilen aydaki en düşük ve en yüksek hava sıcaklığı arasındaki farkı gösterir. Yıllık aralık, en sıcak ay ile en soğuk ay sıcaklık ortalamalarının arasındaki farkı, mutlak aralık ise tüm kayıtlar içindeki en yüksek ve en düşük değer arasındaki sıcaklık farkını belirtir.