• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

puff

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 19945

eczacılık

PUFF = [paf] noun
1 üfleme, üfürük
İngilizce örnek : He blew little puffs of smoke out of his cigarette into my face.
Türkçe çevirisi : Sigarasından yüzüme küçük duman üfürükleri üfledi.
2 (sigara) fırt
İngilizce örnek : He took a puff on his cigarette.
Türkçe çevirisi : Sigarasından bir fırt aldı.
3 esinti
4 soluk, nefes
¤ verb
1 üflemek, püflemek
İngilizce örnek : He puffed and panted as he was climbing up the steep hill.
Türkçe çevirisi : Dik yokuşu çıkarken oflayıp pufladı.
2 (sigara, vb.) içmek, tüttürmek
İngilizce örnek : He puffed at his pipe angrily.
Türkçe çevirisi : Kızgın bir şekilde sigarasını tüttürdü.
3 (buhar, duman, vb) çıkarmak

1: 0 ms