• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

property

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 506

halkbilim

matematik

PROPERTY = ['propıti] noun
1 mal * eşanlamlı : possessions, effects, belongings, goods, assets, wealth
İngilizce örnek : The desks are the property of the school.
Türkçe çevirisi : Sıralar okulun malıdır.
2 mülk, arazi, emlak * eşanlamlı : estate, land; building, house
İngilizce örnek : You'd better invest your money in property.
Türkçe çevirisi : Paranı emlağa yatırsan iyi olur.
İngilizce örnek : Her husband’s father owns property in the neighbourhood.
Türkçe çevirisi : Kocasının babasının (bu) civarda arazisi var.
İngilizce örnek : There's been a sharp rise in the price of property in this area.
Türkçe çevirisi : Bu bölgede arazi fiyatlarında keskin bir artış oldu.
İngilizce örnek : You can't walk on here, as it's private property.
Türkçe çevirisi : Burada yürüyemezsiniz, çünkü burası özel mülktür.
3 özellik * eşanlamlı : quality, mark, characteristic, feature, peculiarity
İngilizce örnek : Properties of acids include being corrosive and having a sour taste.
Türkçe çevirisi : Aşındırıcı olmak ve keskin bir tada sahip olmak asitlerin özelliği arasındadır.
* lost property = kayıp eşya
* property tax = emlak vergisi

PROPERTY = (property nedir; property Türkçesi) Maddi veya gayri maddi, menkul veya gayrimenkul, somut veya soyut her çeşit mal ve değer ile bunları hukuken temsil eden belge ve araçlar.

1: 0 ms