• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

progress

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1032

PROGRESS 1 = ['prougres] noun
ilerleme, gelişme * eşanlamlı : advance, advancement, movement, progressing, development, improvement, amelioration, promotion * karşıtanlamlı : retrogression
İngilizce örnek : Although this student works hard he is not making much progress.
Türkçe çevirisi : Bu öğrenci sıkı çalışmasına rağmen pek ilerleme kaydetmiyor.
İngilizce örnek : She's made a lot of progress in a very short time.
Türkçe çevirisi : Çok kısa bir sürede çok gelişme kaydetti.
İngilizce örnek : The progress of the work will depend on the efficiency of the organisation.
Türkçe çevirisi : İşin ilerlemesi, organizasyonun verimliliğine bağlı olacaktır.
İngilizce örnek : We have seen great progress in computer science in the past fifteen years.
Türkçe çevirisi : Bilgisayar biliminde son on beş yılda büyük bir ilerleme gördük.
* in progress = yapılmakta, sürmekte
İngilizce örnek : Preparations for the meeting are already in progress.
Türkçe çevirisi : Toplantı hazırlıkları hali hazırda devam ediyor.

PROGRESS 2 = [prı'gres] verb
1 ilerlemek * eşanlamlı : advance, go forward, move on
İngilizce örnek : I became bored as the film progressed.
Türkçe çevirisi : Film ilerledikçe canım sıkıldı.
2 gelişmek, kalkınmak * eşanlamlı : develop, improve, ameliorate * karşıtanlamlı : regress
İngilizce örnek : Computer science has progressed rapidly within the last fifteen years.
Türkçe çevirisi : Bilgisayar bilimi, son on beş yıl içinde hızla gelişti.

1: 0 ms