pride
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2900ad / noun
PRIDE = [prayd] noun
1 gurur * eşanlamlı : conceit, vanity, boastfulness, arrogance, pretension * karşıtanlamlı : modesty, humility
İngilizce örnek : He showed us his new car with great pride.
Türkçe çevirisi : Yeni arabasını bize gururla gösterdi .
2 onur * eşanlamlı : honour, self-respect
3 övünme, övünç * eşanlamlı : self-praise, smugness
* pride oneself on = ile övünmek
İngilizce örnek : John prides himself on his neatness.
Türkçe çevirisi : John tertipliliği ile övünür.
İngilizce örnek : She prides herself on being a really good driver.
Türkçe çevirisi : Gerçekten iyi bir sürücü olmakla övünür.
İngilizce örnek : She prides herself on her ability to judge people's characters.
Türkçe çevirisi : İnsanların karakterlerini değerlendirme (okuma) yeteneği ile övünür.
* take (a) pride in sb/sth = ile övünç duymak, iftihar etmek
İngilizce örnek : He takes a pride in his garden.
Türkçe çevirisi : Bahçesi ile iftihar eder.
