prayer
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2227ana kullanım
PRAYER = ['preı] noun
dua, yakarı, yakarış * eşanlamlı : litany, invocation, supplication, adjuration, petition, appeal
İngilizce örnek : He knelt down and said his prayers.
Türkçe çevirisi : Diz çöktü ve dua okudu.
İngilizce örnek : She was saying her prayers.
Türkçe çevirisi : Dua okuyordu.
İngilizce örnek : The priest asked us to say a prayer for the injured.
Türkçe çevirisi : Papaz yaralılar için dua okumamızı istedi.
