• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

please

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1819

PLEASE = [pli: z] verb
1 memnun etmek, sevindirmek * eşanlamlı : satisfy, gratify, delight, gladden, amuse, entertain * karşıtanlamlı : annoy
İngilizce örnek : He tries hard to please his new wife, but she never seemed satisfied.
Türkçe çevirisi : Yeni karısını memnun etmek için çok çalıştı; ama karısı hiçbir zaman tatmin olmuş gibi görünmüyordu.
İngilizce örnek : My cat is easy to please and to get along with.
Türkçe çevirisi : Kedimi memnun etmek ve onunla iyi geçinmek kolaydır.
2 hoşuna gitmek * eşanlamlı : desire, like, wish
İngilizce örnek : I dress how I please.
Türkçe çevirisi : Hoşuma gittiği gibi giyinirim.
¤ adverb
lütfen
İngilizce örnek : Please call me back as soon as you can.
Türkçe çevirisi : Lütfen beni elinden geldiğince erken ara.
İngilizce örnek : Please don't feed the animals.
Türkçe çevirisi : Lütfen hayvanlara yiyecek vermeyiniz.
İngilizce örnek : Please keep back from the fire.
Türkçe çevirisi : Lütfen yangından uzak durunuz.
İngilizce örnek : Open the door, please.
Türkçe çevirisi : Kapıyı aç, lütfen.
İngilizce örnek : Sign here, please.
Türkçe çevirisi : Burayı imzalayın, lütfen.
İngilizce örnek : Could we have a table by the window, please?
Türkçe çevirisi : Pencere kenarındaki bir masaya geçebilir miyiz, lütfen?
* if you please = 1 isterseniz
2 lütfen
* please yourself = kafana göre takıl

1: 0 ms