• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

perişan

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4580

PERİŞAN = (perişan nedir; perişan ne demek; perişan İngilizcesi) 1. Dağınık, düzensiz, karmakarışık: «Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için» - = C. Şehabettin. 2. Acınacak durumda olan, zavallı: «Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı.» - = Ö. Seyfettin.

perişan = âşifte [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = âşüfte [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = hâneharâb [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = nâbûd [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = perîşan [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = şûrîde [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = târümâr [Türkçe - Osmanlıca]

perişan = zâr [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms