• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

peak

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3091

bilim teknik

bilişim

coğrafya

hekimlik

PEAK = [pi: k] noun
doruk, zirve * eşanlamlı : summit, top, point, apex, tip, crest, crown, zenith, climax * karşıtanlamlı : bottom, base
İngilizce örnek : We saw the mountain peak above the clouds.
Türkçe çevirisi : Bulutların yukarısında dağın zirvesini gördük.
İngilizce örnek : That singer is at the peak of her career.
Türkçe çevirisi : Şarkıcı kariyerinin zirvesinde.
* peak season = yoğun sezon
İngilizce örnek : It is often very expensive to travel during peak season.
Türkçe çevirisi : Yoğun sezonda seyahat etmek genellikle çok pahalıdır.

PEAK = (peak nedir; peak Türkçesi) Olgun bir siklonik dalgada soğuk ve sıcak cephelerin birleştiği noktaya verilen isim.

1: 0 ms