Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7132PASLI = (paslı nedir; paslı ne demek; paslı İngilizcesi) 1. Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış: «Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu.» -Y. K. Beyatlı. 2. tıp Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil). 3. mec. Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız: «Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş.» -H. E. Adıvar.
PASLI = (paslı nedir; paslı ne demek; paslı İngilizcesi) Deniz kıyılarındaki kayaların diplerinde yaşayan, koyu renkli bir çeşit balık.
PASLI = (paslı nedir; paslı ne demek; paslı İngilizcesi) Paslanmış olan.