• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

paper

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 539

PAPER = ['peypı] noun
1 kâğıt
İngilizce örnek : He wrote it on paper.
Türkçe çevirisi : Onu kâğıda yazdı.
İngilizce örnek : Wrap it up in paper.
Türkçe çevirisi : Onu kâğıda sar.
İngilizce örnek : We keep pieces of paper together firmly with a paper clip.
Türkçe çevirisi : Kâğıt parçalarını bir kâğıt ataşı ile bir arada tutarız.
İngilizce örnek : The dictionary is printed on very thin paper.
Türkçe çevirisi : Sözlük çok ince bir kâğıda basılmış.
İngilizce örnek : We manufacture most of our paper from wood.
Türkçe çevirisi : Kâğıdımızın çoğunu ağaçtan imal ederiz.
İngilizce örnek : Chinese craftsmen invented both paper and printing.
Türkçe çevirisi : Çinli ustalar hem kâğıdı hem matbaayı icat ettiler.
2 kon. gazete * eşanlamlı : newspaper, journal, gazette, daily
İngilizce örnek : Did you buy a paper this morning?
Türkçe çevirisi : Bu sabah gazete aldın mı?
İngilizce örnek : Did you read the news in the paper?
Türkçe çevirisi : Gazetedeki haberi okudun mu?
3 yazı, bildiri * eşanlamlı : article, report, essay, composition, thesis
İngilizce örnek : She showed her professor her paper.
Türkçe çevirisi : Profesörüne yazısını gösterdi.
İngilizce örnek : While reading the novel, he got an idea for his paper.
Türkçe çevirisi : Romanı okurken, yazısı için aklına bir fikir geldi.
İngilizce örnek : The professor listed a brief bibliography at the end of his paper.
Türkçe çevirisi : Profesör, yazısının sonunda kısa bir kaynakça listeledi.
4 kon. evrak * eşanlamlı : document, certificate, record
İngilizce örnek : He left official papers in his car.
Türkçe çevirisi : Resmi evrakı arabasında unuttu.
5 sınav
¤ verb
duvar kâğıdıyla kaplamak
* on paper = kâğıt üzerinde
* paper clip = ataş
* paper bag = kâğıt torba
* paper money = kâğıt para, banknot

1: 0 ms