• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

panic

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 6359

hekimlik

PANIC = ['penik] noun
panik, ürkü * eşanlamlı : fear, dread, fright, alarm, terror, turmoil
İngilizce örnek : He ran out of the room in a panic.
Türkçe çevirisi : Odadan panik içinde koşarak çıktı.
İngilizce örnek : He came to me in a panic.
Türkçe çevirisi : Panik içinde bana geldi.
İngilizce örnek : She suffers from panic attacks.
Türkçe çevirisi : Panik ataklardan mustarip.
İngilizce örnek : There's no need for panic.
Türkçe çevirisi : Paniğe gerek yok.
¤ verb
paniğe kapılmak * eşanlamlı : be alarmed, overreact
İngilizce örnek : Don't panic.
Türkçe çevirisi : Paniğe kapılma.
İngilizce örnek : When he has to face a crisis, Tom panics.
Türkçe çevirisi : Tom, bir krizle karşı karşıya kalmak zorunda olunca panik yapar.
İngilizce örnek : You shouldn't panic in any circumstances.
Türkçe çevirisi : Hiçbir koşulda paniğe kapılmamalısın.
İngilizce örnek : You are constantly panicking, aren't you? Calm down.
Türkçe çevirisi : Sürekli olarak panik yapıyorsun, değil mi? Sakin ol.

1: 0 ms