• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

oynamak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 316

konuşma dili – İngiliz İngilizcesi

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) (sinema, televizyon) Oyunluktaki belirli bir kişiyi canlandırmak.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) 1. Harcamak. 2. Güreşmek.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) 1. Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak: «Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor.» -H. R. Gürpınar. 2. Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek: «Babalar çocuklarının yanında rakı içer, kumar oynarsa çocuklar da ayyaş ... olurlar.» -B. Felek. 3. Kımıldamak, hareket etmek. 4. (-le) Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak. 5. Bir film, oyun vb.nde rol almak: «Bütün rolleri, şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı.» -Y. Z. Ortaç. 6. Film gösterilmek: Bu akşam televizyonda hangi film oynuyor? 7. Tiyatro eseri sahneye konmak: «Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış.» -M. Ş. Esendal. 8. Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek: «Birdenbire apartman kapısının oynadığını hissettim.» -P. Safa. 9. Sarsılmak, yeri değişmek: Depremde yapı oynadı. 10. Sporla ilgili çalışmalara katılmak: Tenis oynamak. 11. Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak: «Ne oynadığı gazinonun ismini söyledi ne de danslarından bahsetti.» -R. H. Karay. 12. Büyük bir ustalık, beceri ve kolaylıkla bir işi yapmak. 13. Değişiklik göstermek: Bunların fiyatı iki bin ile üç bin lira arasında oynar. 14. (-le) Tehlikeye düşürmek: Benim sağlığımla oynama. 15. Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek. 16. (-le) mec. Rastgele yön vermek, aldatmak: Talih bizimle oynuyor. 17. (-le) mec. Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak: Koca adamla oynamaya utanmıyor musun? 18. mec. Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak. 19. mec. Değiştirmek, bozmak, tahrif etmek: «Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla.» -N. Cumalı.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) Evlilik dışı cinsel ilişki kurmak.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) Oyuncunun çeşitli ses, el, kol, mimik anlatmalariyle bir kişiyi canlandırması ya da göstermesi. Bir tiyatro yapıtındaki belli bir karakteri canlandırmak ya da bir tipi göstermek.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyun kişisini canlandırması ya da göstermesi.

OYNAMAK = (oynamak nedir; oynamak ne demek; oynamak İngilizcesi) Toprak yarılmak, kaymak.

1: 0 ms