other
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 52ana kullanım
OTHER = ['adı] adjective
1 diğer, öteki
İngilizce örnek : She is from Turkey, the other student is from Saudi Arabia.
Türkçe çevirisi : O Türkiye’den, diğer öğrenci Suudi Arabistan’dan.
İngilizce örnek : He has a good job, but the other guys are unemployed.
Türkçe çevirisi : Onun iyi bir işi var, ama diğer adamlar işsiz.
2 başka
İngilizce örnek : He owns many other houses in addition to this one.
Türkçe çevirisi : Bunun yanı sıra başka birçok evi var.
İngilizce örnek : I love films about life in other countries.
Türkçe çevirisi : Başka ülkelerdeki yaşam hakkındaki filmlerden hoşlanıyorum.
¤ pronoun
diğeri, öbürü; başkası
İngilizce örnek : One is a friend of mine; the other is a complete stranger.
Türkçe çevirisi : Biri, bir arkadaşım; diğeri ise tam bir yabancı.
İngilizce örnek : He doesn't work hard enough and so gets behind the others.
Türkçe çevirisi : Yeterince sıkı çalışmıyor ve bu nedenle diğerlerinden geri kalıyor.
¤ adverb
başka türlü
* every other day = gün aşırı
İngilizce örnek : We have English lessons every other day.
Türkçe çevirisi : Gün aşırı İngilizce derslerimiz var.
* the other day = geçen gün
İngilizce örnek : I met him by accident the other day.
Türkçe çevirisi : Geçen gün tesadüfen onunla karşılaştım.
* each other = birbirini, birbirine
İngilizce örnek : They love each other.
Türkçe çevirisi : Birbirlerini seviyorlar.
* other than = hariç, dışında
İngilizce örnek : I trust nobody other than my family and friends.
Türkçe çevirisi : Ailem ve arkadaşlarım dışında kimseye güvenmiyorum.
