• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

olgun

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4911

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) Veteriner hekimliği folklorunda sıcak ve yumuşak apse.

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) (halk dilinde) Veteriner hekimliği folklorunda sıcak ve yumuşak apse.

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) 1. Yenecek duruma gelmiş (meyve): «Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar.» -R. H. Karay. 2. mec. Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil: «Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti.» -Y. K. Karaosmanoğlu.

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) Büyüme ve gelişimini tamamlayarak ergin evreye ulaşmış, matür.

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) Büyüme ve gelişmesini tamamlayarak ergin evreye ulaşmış. Matür.

OLGUN = (olgun nedir; olgun ne demek; olgun İngilizcesi) Büyüme ve gelişmesini tamamlayarak kendi türüne özgü olan ergin evreye ulaşmış.

olgun = matur [öz Türkçe - eski terim]

olgun = matür [öz Türkçe - eski terim]

olgun = mütekâmil [öz Türkçe - eski terim]

olgun = kâmil [Türkçe - Osmanlıca]

olgun = mütekamil [Türkçe - Osmanlıca]

olgun = puhte [Türkçe - Osmanlıca]

olgun = resâ [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms