• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

olağanüstü

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2411

sıfat / adjective

OLAĞANÜSTÜ = 1. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade: Takım maçın sonlarına doğru olağanüstü bir baskı kurarak istediği sonucu elde etti. 2. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade: Merkez Bankası olağanüstü bir faiz kararı aldı. 3. Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade: İnsanları ikna etme konusunda olağanüstü bir yeteneği var.

olağanüstü = acayip [öz Türkçe - eski terim]

olağanüstü = fevkalade [öz Türkçe - eski terim]

olağanüstü = gayritabii [öz Türkçe - eski terim]

olağanüstü = harika [öz Türkçe - eski terim]

olağanüstü = harikulade [öz Türkçe - eski terim]

olağanüstü = fevkalâde [Türkçe - Osmanlıca]

olağanüstü = hârikulâde [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms