Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2477OKŞAMAK = (okşamak nedir; okşamak ne demek; okşamak İngilizcesi) 1. Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak: «Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor.» -H. Taner. 2. Hafifçe dokunmak: «Esen rüzgâr siliyor alnımdan kaderimi / Okşuyor saçlarımı, yüzümü, ellerimi» -E. B. Koryürek. 3. (nsz) mec. Hafifçe dövmek. 4. mec. Bir kimseyi hoşnut etmek: «Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı.» -Ç. Altan. 5. esk. Benzemek, andırmak, hatırlatmak: Bu iki sarı birbirini okşuyor.
OKŞAMAK = (okşamak nedir; okşamak ne demek; okşamak İngilizcesi) Benzemek, andırmak.
OKŞAMAK = (okşamak nedir; okşamak ne demek; okşamak İngilizcesi) Benzemek.
okşamak = nevâziş eylemek [Türkçe - Osmanlıca]