• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

okumak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 210

bilişim

OKUMAK = (okumak nedir; okumak ne demek; okumak İngilizcesi) 1. Bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları seslendirmek veya düşünceyi anlamak: «Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu.» -F. R. Atay. 2. (nsz) Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek: «Gazete bile okumak istemiyorum.» -B. Felek. 3. (nsz) Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek: «Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi.» -H. E. Adıvar. 4. (nsz) Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek: «Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz.» -R. H. Karay. 5. (nsz) Bir şeyin anlamını çözmek: Şifre okumak. 6. Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek. 7. mec. Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak: «Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım diye mi?» -Ö. Seyfettin. 8. mec. Değerlendirmek. 9. (nsz) argo Sövmek, küfretmek. 10. hlk. Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek.

OKUMAK = (okumak nedir; okumak ne demek; okumak İngilizcesi) 1. Çağırmak, davet etmek. 2. Söylemek, demek. 3. Anmak, yadetmek. 4. Okumak.

OKUMAK = (okumak nedir; okumak ne demek; okumak İngilizcesi) Düğün, mevlit vb. yerlere çağırmak.

OKUMAK = (okumak nedir; okumak ne demek; okumak İngilizcesi) Düğüne çağırmak.

okumak = mütalaa etmek [öz Türkçe - eski terim]

okumak = kırâat etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms